Archive for Nisan, 2014

Darıca Hayvanat Bahçesi

Çocuklar için gidilebilecek en ilgi çekici yerlerden birisi hayvanat bahçesi olsa gerek. Dinledikleri masalların, izledikleri filmlerin, çizdikleri resimlerin başkahramanları, onlar için büyük bir merak konusu. Pek çoğunu karşılarında görme fikri ise gerçekten heyecan verici. Bu uğurda uzunca bir yola tahammül gösterebilir, yağmur çamur demeden hayvanat bahçesini bir ucundan diğerine gezebilirler. İşte biz de bu heyecanı öğrencilerimize yaşatmak amacıyla Darıca Hayvanat Bahçesi’ne bir gezi düzenledik.

DSCF3316

Şansımıza gerçekten de kapalı bir havada gittik Darıca’ya. Ara ara serpiştiren yağmurla biraz nemlense de gezimiz kısa sürede bu duruma alıştık ve kapşonlarımızı kafamıza geçirip  tüm dikkatimizi hayvanlara verdik.

DSCF3319

Yüzlerce çeşit canlı karşıladı bizi Darıca’da. Her birinin ilgimizi çeken ayrı bir yanı vardı. Çocuklar hayvanların akıllarında yer etmiş özelliklerini  gördükçe hem eğlendiler hem de heyecanlandılar. Örneğin zürafaların upuzun boyları hepimizi çok etkiledi. Timsahların heykelleri aratmayan kıpırtısız duruşlarını uzun uzun seyrettik.

DSCF3327

DSCF3332

DSCF3334

Flamingoların tek ayakları üstünde ve kafalarını kanatlarının arasına sokarak uyuyuşları çok zarifti. Pelikanların gagalarındaki kocaman keseleri ise ilginçti.

DSCF3336

DSCF3337 DSCF3347

Babunlar çok komikti, kesesinde yavrusunu taşıyan kanguru ise çok sevimli. Kocaman panteri izlemekten kendimizi alamadık. Karşımıza çıkan onlarca papağandan birinin bize “Merhaba!” diyeceği umudunu hiç kaybetmedik. Ama galiba en çok aslanlardan etkilendik.

DSCF3339

DSCF3350

DSCF3355

DSCF3356

Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Hatta saate bakıp da “Hadi sandviçlerimizi yiyelim,” demesek, acıktığımızı bile fark etmemiştik. Baktığımız her yer, gördüğümüz her canlı o kadar ilgi çekiciydi ki başka her şey aklımızdan uçuverdi. Darıca Hayvanat Bahçesi gerçekten de çocuklar için en keyifli gezilerden birisiydi.

Reklam

Leave a comment »

Çocuk Bayramı

Sene içerisinde birbirinden eğlenceli pek çok parti veririz. Fakat bu partilerden iki tanesinin yeri her zaman farklı olmuştur: yeni yıl partisi ve 23 Nisan partisi. Bambaşka bir heyecan yaratır bu iki parti. Sadece çocuklarda da değil üstelik. Hepimizde… Biri yeni başlayan yılın heyecanını taşır, diğeri çocuk olmanın tüm güzelliğini. Yeni yılı bir kenara bırakalım, biraz çocuk olalım. Geçmişte bir yerlerde hepimiz 23 Nisan çocukları olduk. Anne, babalarımız da oldu. Hatta anneanne, babaanne ve dedelerimiz de… Ortak yaşadığımız bir heyecan bu. Her yıl aynı gün içimizde uyanan, hiç solmayan ve yıllar geçtikçe içine biraz özlem karışan bir heyecan…

İşte biz bu heyecanla dopdolu bir halde senenin en eğlenceli partilerinden birini verdik. Bir partide yapılabilecek her şeyi yaptık. En şık kıyafetlerimizi ve kostümlerimizi giyerek katıldık partiye. Önce Zürafalar sınıfının hazırladığı kısa sunumu, ardından da her sınıfın ayrı ayrı hazırladığı orff danslarını izledik. Sunumlar bittiğinde oyunlar başladı.

Mandal oyunu,

20140422_112907

halat çekme,

20140422_113402

heykel,

20140422_114207

kaşıkla yumurta taşıma,

20140422_115047

çuval yarışı,

20140422_120612

ve bol bol dans…

Çocuklar partinin tadını doya doya çıkardılar. Arkadaşları yanlarındayken, eğlenceli oyunlar oynuyorken, gün onların günüyken ve halen çocukken… Zaten keyiflerini ne kaçırabilir ki?

20140422_112835

Leave a comment »

Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor

Bu yıl Türk çocuk edebiyatı yazarlarıyla buluşma, onlarla sohbet etme konusunda çok şanslıyız. Geçtiğimiz haftalarda bizi ziyaret eden Görkem Arsoy’un ardından bir yazarımızı daha ağırladık okulumuzda. Bu defa Sara Şahinkanat konuğumuz oldu. Her okunuşunda öğrencilerimizin büyük bir ilgi ile dinledikleri Maymun Kral, Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor ve Üç Kedi, Bir Dilek kitaplarının yazarı Sara Hanım hikayelerinden birini okumak üzere geldi Küçük Ağaç’a.

DSCF2607

Öğrencilerimizin en sevdikleri kitaplardan biri olan “Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor”u getirmişti yanında. Tabii onun kitabı bizimkinden biraz farklıydı. Çok büyük bir kitaptı onunki. Bir de oyuncak vardı Sara Hanım’ın yanında. Hikayenin baş kahramanı Nino’nun bir oyuncağı. O da epeyce büyüktü.

Ve başladı Sara Hanım kitabını okumaya. Çocuklar büyük bir ilgiyle, bir kere daha takip ettiler hikayeyi. Bu defa da yazarından dinlediler yavru ahtapot Nino’nun macerasını.

DSCF2585

DSCF2597

DSCF2626

Sara Hanım enerjisi ve ışıltısıyla okurlarını ilgili birer dinleyiciye de dönüştürüverdi. Hikaye bittiğinde yanında getirdiği Nino oyuncağına doktor ve aşçı gibi farklı mesleklerin önlüklerini giydirdi. Yavru ahtapotun farklılığının, yani sekiz kola sahip olmasının bu iş dallarında ona ne gibi faydalar sağlayacağı konusunda sohbet etti çocuklarla. Son olarak da çocukların seçmiş oldukları kitaplarını imzaladı onlar için.

DSCF2654

DSCF2649

 

Küçük Ağaç öğrencileri kitaplar arasında epeyce vakit geçiriyorlar. O kadar ki artık beğenileri yavaş yavaş oluşuyor ve tercih ettikleri yazarlar var. Biz, hikayelerinin hayranı olduğumuz, bizim için o güzel masalları hayal etmiş yazarlardan ikisiyle tanışma fırsatını yakaladık bu yıl. Sara Şahinkanat’a bizleri ziyaretinden dolayı teşekkür ediyoruz. Onun o güzel enerjisiyle okuduğu kitabı, artık bizler için daha farklı bir anlam kazandı.

Leave a comment »

%d blogcu bunu beğendi: