kucukagacanaokulu

Her hafta dopdolu bir eğitim programıyla öğrencilerimizi karşılıyoruz. Sanat etkinlikleri, mutfak etkinlikleri, geziler, oyunlar, danslar derken çocuklara bilgiyi, beceriyi farklı kanallardan edindirmeye çaba gösteriyoruz. Fakat yine de bizi ziyaret eden her velimiz, bizim bu özenle planlanmış, dopdolu, rengarenk programımıza yepyeni, bambaşka bir şey katmayı ve daha da güzeli çocukları heyecanlandırmayı başarıyor. Geride bıraktığımız eğitim yılında dört aile katılımı etkinliği daha gerçekleştirdik. Üç anne ve iki baba ağırladık okulumuzda. Hepsi de Zürafalar sınıfı velileriydi. Ve her birinin çocuklar için planladığı etkinlik o kadar keyifliydi ki çocuklarla birlikte bizler de bir parçası olmaktan kendimizi alamadık.

“Ülkeler” temasını işlediğimiz hafta Ada Köktekin’in annesi Gökçe Hanım geldi okulumuza. Japonya’nın bir ada ülkesi olduğunu ve bir adada yaşamanın bu ülkenin yemeklerini nasıl etkilediğini ondan dinledik. Ardından da kendisinden sushi yapmayı öğrendik. Tüm malzemeleri yanında getirmişti Gökçe Hanım. Biz masalara yerleşmeden önce de sushi’nin içine koyacağımız pirinci pişirmişti. Malzemeleri içine yerleştireceğimiz yosunları dağıttı. Ve başladık hazırlamaya. Yosun yapraklarının içine pirinç koyduk. Dilimlediğimiz salatalık ve havuçları pirincin üzerine yerleştirdik. Arzu edenler yengeç de ilave ettiler. Sıkıca sardık ve dilim dilim kestik. Sıra geldi yemeye. Çubuklarla sushi’leri almak çok zor olmadı. Ve tüm çocuklar bir şans verdiler kendi hazırladıkları sushi’lere. Kimileri keyifle yedi, kimileri hazırlarken yaşadıkları keyifle yetinmeyi tercih etti.

Aylin Güroğlu’nun annesi Zeynep Hanım üç farklı deney planlamıştı öğrencilerimiz için. İlkinde renkli suları kullanarak kağıt peçetelerin nasıl ıslandığını gösterdi. İkinci deneyde çocuklar bir kova suya taş koydular ve taşların suyun seviyesini nasıl yükselttiğini gözlemlediler. Son deneyde ise süte damlattıkları boyaların bulaşık deterjanı değdirdiklerinde nasıl hareketlendiğini gördüler ve bunun aslında farklı yapılardaki moleküllerin bir araya gelmesiyle oluşan bir hareket olduğunu öğrendiler. Rengarenk bir fen dersine katıldılar aslında. Ve kullandıkları renkler hareket ettikçe, birbirlerine karıştıkça eğlendiler, eğlenirken de yeni bilgiler edindiler.

Ada Köktekin’in babası Çağrı Bey bir veda sürprizi hazırlamak üzere geldi okulumuza. Beş yıl önce Ada’nın ablası Arya mezun olmuştu Küçük Ağaç’tan. Bu yıl da Ada’yı mezun edeceğimiz ve dolayısıyla Köktekin ailesiyle vedalaşacağımız için biraz hüzünlenmiştik hepimiz. İstanbul Opera ve Balesi sanatçılarından olan Çağrı Bey, bu vedayı bir sürprizle renklendirmek istediğinde büyük bir mutlulukla kabul ettik. Velimiz Küçük Ağaç’a geldiğinde sadece Zürafalarla değil tüm öğrencilerimizle bir araya geldi. Birlikte Funiculi Funicula isimli bir İtalyan halk şarkısına çalıştılar. Ada’nın annesi Gökçe Hanım’ın Türkçe sözler yazdığı bu şarkıyı, Küçük Ağaç korosu olarak sene sonu sunumumuz sırasında Çağrı Bey’le birlikte anne ve babalarına söylediler.

????????????????????????????????????

En renkli aile katılımı etkinliklerimizden birini de geçtiğimiz hafta gerçekleştirdik. Aylin Güroğlu’nun babası Pamir Bey okulumuzda misafirimiz oldu ve çocuklarla birlikte slime yaptı. Ama önce katı, sıvı ve gazlar arasındaki farkı anlattı Pamir Bey. Çevremizdeki her şeyin moleküllerden oluştuğunu, katılarda moleküllerin birbirlerine sıkıca sarıldığını, sıvılarda el ele tutuştuklarını ve gazlarda özgürce uçtuklarını anlattı. Slime’ın akışkan yapısından dolayı sıvı olduğunu da söyledikten sonra çocuklarla birlikte işe koyuldu. Önce malzemeleri birbirine karıştırdılar, ardından istedikleri renklerle renklendirdiler. Ve sonunda sıra geldi oynamaya.

Son aile katılımı etkinliğimizi eğitim yılının son gününde, yani bugün, biraz evvel gerçekleştirdik. Kaya Artut’un annesi Yasemin Hanım öğrencilerimizle birlikteydi. Onlara kendisinin tasarlamış olduğu Mobilim Yollarda otobüsünün fotoğraflarını gösterdi. Türkiye’de farklı illeri dolaşarak çocukların çeşitli deneyler yapmasına fırsat veren bu otobüste yenilenebilir enerji ile ilgili aktarımlar da yapılmıştı. Yasemin Hanım bu aktarımlardaki deneylerden birini gerçekleştirdi çocuklarla. Önce güneş enerjisi ile ilgili sohbet ettiler. Ardından görebildiğimiz ve göremediğimiz farklı ışık kaynaklarını incelediler. Bir voltmetre yardımıyla bu ışık kaynaklarının ne kadar enerji ürettiğini ölçtüler. Gözümüzle göremediğimiz ultraviyole ışığın aslında yüksek bir enerjiye sahip olduğunu gördüler. Son olarak da güneş enerjisi ile çalışan robot böceklere ışık tutarak hareket etmelerini sağladılar. Bol ışıklı ve kıpır kıpır bir deneyle bu yılki aile katılımı etkinliklerimizi noktaladık.

Etkinlik planlayarak sınıfımıza misafir olan her velimizden yepyeni bir şey öğrendik. Onları sınıfımızda görmek bizi mutlu etti. Onlardan bir şeyler öğrenmek ayrı bir heyecan verdi. İyi ki geldiniz. Teşekkür ederiz.

Evet! Geçtiğimiz ay bazı sınıflarımızda velilerimizi ağırladık. Üstelik de uzunca bir süre içeride kaldılar, hatta çocuklarla etkinlikler yaptılar. Onların varlığı güzel bir enerji yaydı çocuklara. Günlük akışımızın dışına çıkıp farklı bir etkinliğe katılmak ve bu etkinliği bir öğrencimizin annesi ya da babasıyla yapmak gözle görülür bir heyecan uyandırdı her birinde.

Aile katılımı için okulumuza ilk gelen velimiz Zürafalar sınıfından Aras’ın annesi Leyla Hanım’dı. Velimiz, “zaman” kavramından yola çıkarak saatler yaptı çocuklarla. Rengarenk kartonların üzerine sticker rakamları yapıştırarak kendi saatlerini oluşturdu öğrencilerimiz.

İkinci aile katılımı etkinliğimizi Berk Deniz’in babası Utku Bey ile gerçekleştirdik. Utku Bey ilk olarak bir video izletti çocuklara. Bu videoda kendisinin ve Berk Deniz’in annesi Burcu Hanım’ın dalışlarında çekilmiş görüntüler vardı. Pek çok balık gördük ve bu balıklar için dalgıçların su altında kullandıkları işaretleri öğrendik. Videonun ardından Utku Bey dalış kıyafeti ve ekipmanlarını tanıttı çocuklara. Berk Deniz bu esnada annesinin dalış kıyafetini giyerek modellik yaptı. Son olarak da bir dalış oyunu oynadı öğrencilerimiz. Utku Bey’in getirmiş olduğu oyuncak tüplerini sırtlarına taktılar, su altına daldılar. Gördükleri balıkları, işaretlerini yaparak birbirlerine gösterdiler.

Son aile katılımı etkinliğimizde Bal’ın annesi Nur Hanım bizimleydi. Seramik sanatçısı olan Nur Hanım çocuklarla atölyede bir araya geldi ve onların ilgisini çeken bir seramik çalışması gerçekleştirdi. Çocuklar önce merdaneler yardımıyla seramik çamurlarını ince tabakalar haline getirdiler. Daha sonra Nur Hanım’ın getirmiş olduğu malzemelerin dokularını çamur üzerine geçirdiler. Kumaşlar, desenli bordürler, fırçalar, taraklar, kozalaklar, tabanı dokulu bir terlik… Çok çeşitli malzemeler vardı masamızın üzerinde. Ve bu malzemelerin dokularını seramik çamuru üzerinde görmek gerçekten de çok eğlenceliydi çocuklar için.

Mart ayında üç aile katılımı etkinliği gerçekleştirdik. Annesi ya da babası gelecek olan öğrencilerimizin gün içerisindeki bekleyiş heyecanı ve etkinlik sırasındaki mutluluğu inanılmazdı. Diğer çocuklarımızın katılımları ve velilerimizle kurdukları dialoglar çok keyifliydi. Umuyoruz ki misafirimiz olan velilerimiz de çocuklarla birlikte güzel zaman geçirdiler.

Velilerimizin okulumuza gelmeleri, çocuklarının sınıf içerisinde, arkadaşları arasında gözlemlemeleri ve çocukların da anne ya da babalarını sınıf içerisinde görme mutluluğunu yaşamaları bizim için çok değerli bir paylaşım. Vakit ayırarak okulumuza misafir olan anne ve babalara çok teşekkür ediyoruz. Önümüzde hala üç ayımız var. Diğer anne ve babaları da aile katılımı etkinliği yapmak üzere Küçük Ağaç’a bekliyoruz.

Son birkaç haftamız müzikle iç içe geçti. Aile katılımı için gelen velilerimiz bizi müzikle buluşturdular. Her biri farklı bir enstrümanı tanıttı ve çaldı bizlere. Hatta birlikte şarkılar söyledik, dans ettik.

İlk misafirimiz Demir Akkanat’ın babaannesi Gülizar Hanım’dı. Kemanını çocuklarla konuşturan Gülizar Hanım pek çok da şarkı çaldı onlar için. Şarkı söylemek isteyen her bir öğrencimizi yanında davet etti, kemanıyla onların şarkılarına eşlik etti.

İkinci velimizle kendi atölyesinde bir araya geldik. Ezo Ergen’in babası Volkan Bey’i ritm atölyesinde ziyaret etik. Öğrencilerimiz pek çok farklı perküsyon aletini gördüler, dinlediler, hatta çaldılar. Volkan Bey, erbane, bendir, hang drum gibi bazılarının adını ilk defa duyduğumuz enstrümanları tanıttı, farklarını anlattı, dinletti.

Son misafirimiz ise Temmuz Ilgaz Ay’ın babası Özgür Bey oldu. Gitarıyla okulumuza gelen Özgür Bey önce çocuklara enstrümanını tanıttı. Ardından onlarla şarkılar söyledi.

Okulumuza notalarla gelenler sadece velilerimiz değildi geçtiğimiz günlerde. Öğrencilerimizden bazıları da farklı müzik aletlerini okulumuza getirerek arkadaşlarına gösterdiler. Ezo babasının bağlamasını, Eren ise dersini almaya başladığı kemanını getirerek bizlere tanıttı.

Son olarak Yunanistan’dan bir misafir ağırladık. Deniz Papageorgiou’nun kuzeni Chrisa bize iki gününü ayırdı. Hem çocuklarla Orff çalışmaları yaptı hem de onlara kanununu tanıttı. İçeriğini ilerleyen günlerde ayrı bir yazıda paylaşacağımız bu ziyaretle ilgili olarak şimdilik kanun eşliğinde “Head, Shoulders, Knees” şarkısını söylediğimizi aktaralım.

Bizler enstrümanlarıyla birlikte ziyaretimize gelen, bizlerle müziğini paylaşan misafirlerimizi ağırlamaktan çok mutlu olduk. Onlar sayesinde pek çok farklı müzik aletini tanıdık. Bu aletlerden bazılarını çalmayı denedik. Ve her biriyle şarkı söyledik, dans ettik. Müzik dolu birkaç hafta geçirdik sayelerinde.

Bambiler sınıfı öğrencilerimizden Leia Deniz Erel’in annesi Seçil Hanım’ın aile katılımı etkinliğini vardı bu hafta. Etkinlik yerine organizasyon demek daha doğru olur aslında. Sadece Leia’nın sınıfı değil tüm öğrencilerimiz katıldı bu etkinliğe ve okulumuzda değil Seçil Hanım’ın atölyesinde gerçekleşti çalışmamız. Küçük Ağaç öğrencileri, Seçil Erel’le birlikte ortak bir çalışmaya imza attılar.

Atölyenin ilk misafirleri Bambiler ve Arılar sınıfı oldu. Birlikte kocaman bir kağıda rengarenk resimlerini çizdiler. Bu kocaman resmi şu anda okulumuzun girişinde sergiliyoruz.

Atölyeye giden ikinci grup Zebralar sınıfı öğrencileri idi. Seçil Hanım, resimlerinde kullandığı tekniği anlatmak üzere bir tuval getirdi önce. Ve o tuval kısa bir sürede ortak bir çalışmaya dönüşüverdi. Zebraların başladığı resmi, onlardan sonra gelen iki grup devam ettirdi. Her yeni grup yeni renkler ekledi tuvalin üzerine.

İlk uygulanan resim maviydi. Çocuklar hep birlikte maviyle kapattı tuvalin üzerini. Sonraki grup, turuncu ve pembe katmanlar eklediler resme.

Son grup, yeşilin iki farklı tonuyla zenginleştirdi tuvali. Ve sonunda cıvıl cıvıl bir eser çıktı ortaya. Birkaç gün içerisinde okulumuzda sergilenmeye başlayacak olan bu resim, kocaman bir grup Küçük Ağaç öğrencisinin Seçil Erel ile birlikte hazırladığı ortak bir çalışmanın ürünü oldu.

Velimiz Seçil Hanım’a tüm gününü bize ayırdığı ve böylesine güzel bir çalışma planladığı için tekrar teşekkür ediyoruz. Hep birlikte çok güzel bir eser ortaya koyduk. Çalışma arasında verdiğimiz molalarda Leia’nın annesiyle birlikte bizler için hazırladığı muffinleri atıştırdık. Bir resim atölyesinde dolu dolu zaman geçirdik. Bizler için çok keyifli bir gündü. Ve böyle güzel bir günün ardından bizler tüm Küçük Ağaç’lıları Seçil Hanım’ın 18 Şubat – 10 Mart 2015 tarihleri arasında Summart Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek olan “Bazı Şeyler” sergisini görmeye davet ediyoruz. Sergiyi gezdikten sonra okulumuzda sergilenecek olan ortak eserimizi de mutlaka görün. 🙂

Bugüne kadar pek çok farklı “aile katılımı” gerçekleştirildi okulumuzda. Velilerimiz birbirinden yaratıcı fikirlerle, planladıkları keyifli etkinliklerle misafirimiz oldular. Her bir “aile katılımı” bizler için çok değerliydi. Fakat geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen etkinlik biraz daha farklılaştı Küçük Ağaç için. İlk defa bir mezunumuz, kardeşinin sınıfına misafir oldu ve biz ilk defa eski bir öğrencimizin gerçekleştirdiği bir sanat etkinliğini deneyimledik okulumuzda.

Defne Seydan Küçük Ağaç’tan 2008 yılında mezun oldu. Şimdi kardeşi Demir okulumuzun öğrencisi. Bizler ne zaman mezunlarımızı da dahil ettiğimiz bir organizasyon gerçekleştirsek Defne de bizimle birlikte oldu, bizleri yalnız bırakmadı. Sene sonu gösterimizde sunucu olarak bize destek verdi. 29 Ekim yürüyüşlerimizde bizimleydi. Çocuklar için düzenlediğimiz partilerimizden birinde öğrencilerimize ablalık yaparak bizlere yardım etti. Geçen hafta da Zürafalar sınıfıyla birlikte bir sanat etkinliği gerçekleştirmek üzere okulumuzdaydı.

Çocuklar Defne’nin getirdiği kitaptan beğendikleri figürleri seçtiler. Ve daha sonra yine Defne’nin getirdiği parçaları birleştirerek kendi rengarenk magnetlerini oluşturdular.

Geçtiğimiz hafta boyunca çocukların yaptığı magnetleri okulumuzun girişinde sergiledik. Bir araya da gelince gerçekten çok şirin bir görüntü oluşturdular. Fakat bu etkinliği bizim için özel kılan, 7-8 yıl önce aynı atölyede öğrenci olarak bulunmuş bir mezunumuz tarafından gerçekleştirilmesiydi. Defne’nin sınıfı organize edişindeki beceri, çocuklar üzerindeki tatlı kontrolü bizleri inanılmaz duygulandırdı. Defne’yle bir kere daha gurur duyduk.

Dün okulumuzda “Okul Olgunluğu ve Okula Hazır Oluş” seminerimizi gerçekleştirdik.

Bugün Küçük Ağaç’ta bir misafirimiz vardı. Zürafalar sınıfından Tibet’in annesi Tijen Hanım aile katılımı saati için okulumuza geldi ve çocuklara silgi koleksiyonunu gösterdi.

Tijen Hanım rengarenk silgilerini masaya yerleştirmeden önce çocuklarla koleksiyonerlik hakkında sohbet etti. Onlara ilginç koleksiyonlar yapan insanların fotoğraflarını gösterdi. Şişeler, kutular, vanilatörler, makaslar, bebekler, yelpazeler ve oyuncak arabalar… Pek çok farklı koleksiyonun resmini inceledikten sonra sıra Tijen Hanım’ın silgi koleksiyonunu görmeye geldi.

Tijen Hanım bu koleksiyona silgilerin farklı formlarından etkilenerek başladığını anlattı. Seneler içerisinde toparladığı silgiler arasında en çok çocukların dikkatini çekenler lego, kurabiye, meyve ve hayvan şekilli olanlardı. Tibet’in “antika silgi” diye adlandırdığı köşeli, ince, mavi silgi ise öğretmenlerimiz adına çok ilgi çekiciydi çünkü onların öğrencilik yıllarında kullandıkları silgilerdendi.

Tijen Hanım’ın ziyareti ile çocuklar, renkli ve ilgi çekici bir koleksiyonu inceleme fırsatını buldular. Kendilerinin de her gün kullandıkları bir objenin bu kadar çok çeşidini bir arada görmek onlar adına oldukça eğlenceliydi. Tijen Hanım’a planlamış olduğu aile katılımı etkinliği için teşekkür ediyoruz.